Özdoku ile meme rekonstrüksiyonu

Özdoku ile meme rekonstrüksiyonu

Özdoku veya protez ile rekonstrüksiyonun her birinin kendine özgü avantaj ve dezavantajları vardır. Öz doku ile rekonstrüksiyonun önemli avantajları, hastanın kendi dokusunun kullanılması ve bu nedenle görünüm ve dokunma ile doğallığın sağlanması, hasta ile yaşlanan, radyasyonun etkilerine daha dayanıklı, kalıcı bir rekonstrüksiyon sağlanabilmesidir. Önemli dezavantajları ise cerrahinin karmaşıklığı ve uzunluğu, ek olarak uzamış iyileşme süreci olarak sayılabilir. Bunun ile birlikte, öz doku ile rekonstrüksiyon seçeneğinin tercih edilmesi halinde, tedavide gecikmenin olmadığı pek çok klinik çalışma ile gösterilmiştir.

Karın bölgesi özdoku meme rekonstrüksiyonlarında kullanılan ana bölgedir. Tanımlanmasından beri pediküllü TRAM flep en sık meme rekonstrüksiyonu seçeneği olmuştur; ancak özellikle obez, sigara kullanan, diyabetik ve hipertansiyonu mevcut hastalarda parsiyel flep kaybı ve yağ nekrozu çok sık görülür. Bu durumda debridmanlar ve ek cerrahi girişimler gerekebilir. Bu nedenle mikrocerrahi teknikler ile meme bölgesinde kullanılan serbest flepler öne çıkmıştır. Bu flepler için de yine karın dokusunun kullanıldığı, ancak kasının korunduğu ileri bir teknik olan DİEP(derin inferior epigastrik arter perforatör) flebi halen dünyada önemli merkezlerde kullanılan ve popüler olan özdoku ile rekonstrüksiyon seçeneğidir. Alternatif olarak kalça ve uyluk bölgesinden hazırlanan serbest flepler ile de meme rekonstrüksiyonu yapılmaktadır. Sırt kası ile meme rekonstrüksiyonu geçmişte çok sık uygulanmasına rağmen günümüzde protez ile rekonstrüksiyon yapılan hastalarda alt kısmı desteklemek ve doku genişletici/implantı örtmek amacıyla çoğunlukla bir kurtarma seçeneği olarak kullanılmaktadır. Bu ameliyatların süresi protez ile rekonstruksiyona kıyasla daha uzun olmak ile birlikte, kliniğin tecrübesinin artması ile süre kısalır ve protez operasyonlarından sonra yağ grefti uygulamaları da eklendiğinde, toplam ameliyat süresi aynı olabilir.